Doçentlik Başvurusunda Etik İhlal Kararı ve Buna İlişkin İptal Davası Hakkında
1) Adayın öğrenim belgesinde, tezinde veya yabancı dil belgesinde eksiklik veya hata olması durumunda başvurusu iptal edilebilir.
2) Adayın asgari başvuru şartlarını sağlamadığı gerekçesiyle başvurusu iptal edilebilir.
3) Adayın başvuru dosyasında yer alan eserlerinde bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık bulunması sebebiyle başvurusu iptal edilebilir.
4) Aday başarısız bulunduğu için başvurusu iptal edilebilir.
Adayın öğrenim
belgesinde, tezinde veya yabancı dil belgesinde eksiklik veya hata olması sebebiyle
başvurusunun iptal edilmesi
Adayın öğrenim belgesinde,
tezinde veya yabancı dil belgesinde eksiklik veya hata olduğu tespit edilirse
başvurusu Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanlığınca iptal edilir (Doçentlik
Yönetmeliği m.4/4).
Aday iptalin gerekçesini
oluşturan eksiklikleri tamamlayarak aynı bilim/sanat alanından müracaat dönemi
esas alınmak suretiyle en erken, müracaatını izleyen dönemde yeniden başvuru
yapabilir (ÜAK 2024 Ekim Dönemi Sık Sorulan Sorular ve Cevapları 13. Soru). Örneğin,
2024 Ekim döneminde başvuran ve öğrenim belgesinde, tezinde veya yabancı dil
belgesinde eksiklik veya hata olması sebebiyle başvurusu iptal edilen aday en
erken 2025 Mart başvuru döneminde doçentliğe başvurabilir.
Adayın asgari
başvuru şartlarını sağlamadığı gerekçesiyle başvurusunun iptal edilmesi
Doçentlik değerlendirme jürisi, başvuru
dosyası gereği adayın asgari başvuru şartlarını sağlamadığını tespit edebilir.
Bu tespite ilişkin değerlendirme raporları Doçentlik
Komisyonu tarafından incelenir. Asgari başvuru şartlarını sağlamadığı tespit
edilen adayın doçentlik başvurusu Doçentlik Komisyonu tarafından iptal edilir
(Doçentlik Yönetmeliği m.6/1-a). Aday, Doçentlik Komisyonunun, “Asgari Başvuru
Şartlarını Sağlamamıştır.” kararına karşı itiraz edebilir. Doçentlik Komisyonu
itirazı toplantıda görüşerek kabul edecek ya da reddedecektir (Doçentlik
Yönetmeliği m.8/3).
Aday iptalin gerekçesini
oluşturan eksiklikleri tamamlayarak aynı bilim/sanat alanından müracaat dönemi
esas alınmak suretiyle en erken, müracaatını izleyen dönemde yeniden başvuru
yapabilir (ÜAK 2024 Ekim Dönemi Sık Sorulan Sorular ve Cevapları 13. Soru). Örneğin,
2024 Ekim döneminde başvuran ve asgari başvuru şartlarını sağlamadığı
gerekçesiyle başvurusu iptal edilen aday en erken 2025 Mart başvuru döneminde
doçentliğe başvurabilir.
Adayın
başarısız bulunması sebebiyle başvurusunun iptal edilmesi
Doçentlik değerlendirme jürisi, doçent
adayının eserlerinin nicelik ve nitelik olarak bir doçentten beklenen gerekli
donanıma ve içeriğe sahip olmadığı yönünde kanaate varıp adayı başarısız
bulabilir (Doçentlik Yönetmeliği m.6/2).
Başarısız bulunan aday, jüri
tarafından eksik bulunan eser ve faaliyetleri tamamlamak kaydıyla müracaat
dönemi esas alınmak suretiyle en erken izleyen üçüncü dönemde yeniden
başvurabilir (Doçentlik Yönetmeliği m.6/8). Örneğin, 2024 Ekim döneminde
başvuran ve başarısız olan aday en erken 2026 Mart başvuru döneminde doçentliğe
başvurabilir.
Adayın başvuru
dosyasında bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık bulunması sebebiyle
başvurusunun iptal edilmesi
Doçentlik değerlendirme jürisi adayın
başvuru dosyasında bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık bulunduğunu
tespit edebilir. Bu durumda, yapılan tespite ilişkin değerlendirme raporları
ilgili Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu tarafından incelenir. Komisyon
tarafından yapılan inceleme neticesinde etik ihlalde bulunduğuna karar verilen adayın
başvurusu iptal edilir (Doçentlik Yönetmeliği m.7/6).
Başvurusu iptal edilen aday,
müracaat dönemi esas alınmak suretiyle en erken izleyen üçüncü dönemde yeniden
başvurabilir. Yeniden doçentlik başvurusunda bulunan aday etik ihlal tespitine
konu olan yayınlarını belirtmekle yükümlüdür (Doçentlik Yönetmeliği m.7/6). Örneğin, 2024 Ekim döneminde
başvuran ve başvuru dosyasında bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık
bulunması sebebiyle başvurusu iptal edilen aday en erken 2026 Mart başvuru
döneminde doçentliğe başvurabilir.
İptal kararına
itiraz süreci
Doçentlik başvurusu olumsuz
sonuçlanan aday, itirazını ÜAK’ye yapabilir; bu durumda itiraz, Doçentlik
Komisyonu tarafından incelenip karara bağlanacaktır (Doçentlik Yönetmeliği
m.8/3). ÜAK’ye yapılacak itiraz, doçentlik başvurusunun iptaline ilişkin kararın
aday tarafından dava konusu edilebilmesi için zorunlu olarak tüketilmesi
gereken bir yol değildir. Aday, iptal kararını idareye başvurmadan davaya konu
edebilir.
Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 26/5/2023 tarihli, E.2021/5288 ve K.2023/2864 sayılı kararı, başvurusu olumsuz sonuçlanan doçent adaylarının tercih ettiği yol açısından bir dönüm noktası olmuştur. Karara göre, olumsuz sonuçlanan doçentlik başvurusunu dava konusu eden adayın, aynı bilim/sanat alanında yeniden doçentliğe başvurabilmesi için davanın sonuçlanıp kararın kesinleşmesini beklemesine gerek yoktur.
Bu karardan önce, Doçentlik Yönetmeliği m.4/6’da şöyle bir düzenleme yer almaktaydı:
“Doçentlik başvurusunda bulunup,
eser değerlendirme aşamasında başarısız sayılmasına, asgari başvuru şartlarını
sağlamadığı veya etik ihlalde bulunduğu gerekçesiyle başvurusunun iptaline
karar verilen adayın, bu işlemlere karşı dava açması durumunda, aynı
bilim/sanat alanında yeniden doçentliğe başvuru yapması davasının
kesinleşmesine bağlıdır. Bu hükme aykırı olarak yapılan başvurular işleme
alınmaz.”
Dolayısıyla, iptal kararı alan
adaylar, yargılama sürelerini göz önünde bulundurarak kararı dava konusu
etmekte tereddüt göstermekteydi.
Danıştay’ın bu kararı öncesinde, son
yıllarda, idari makamlar açısından herhangi bir bağlayıcılığı bulunmamasına
rağmen, birçok doçent adayı Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) bireysel başvuruda
bulunarak öneri niteliğinde de olsa lehlerine karar almaya çalışmışlardır. Bu
yolu tercih ederek, yeniden doçentlik başvurusu yapmalarını engelleyecek
durumun ortaya çıkmasını önlemişlerdir. Aynı zamanda, yargılama masrafları ve
olası karşı vekalet ücreti masraflarından da kaçınılmıştır. Öte yandan,
incelediğimiz KDK kararlarında, doçent adayı lehine sonuçlanan bir karara
rastlanmamıştır.
Danıştay’ın bu kararı sonrasında
doçentlik başvurusunun iptali kararını yargıya taşıma doçent adayı için daha
rasyonel bir eylem haline gelmiştir. Özellikle, adayın eserlerinde bilimsel
araştırma ve yayın etiğine aykırılık bulunduğu gerekçe gösterilerek yapılan
başvuru iptali tüm idari süreç düşünülünce akademisyen için manevi olarak
yıkıcı bir hale gelebilmektedir.
Hatırlanacağı üzere, ÜAK Bilimsel
Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi’ne göre bilimsel araştırma ve yayın etiğine
aykırı başlıca eylemler; intihal, sahtecilik, çarpıtma, tekrar yayım, dilimleme
ve haksız yazarlık olarak sayılmıştır (ÜAK Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği
Yönergesi m.4/1).
Doçentlik başvuru dosyasında
bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık bulunduğu tespit edilen adayın
doçentlik başvurusunun iptaline müteakiben gerekli disiplin ve diğer idari,
hukuki ve cezai işlemlerin yapılması için durum adayın bağlı olduğu kuruma ve Yükseköğretim
Kurulu (YÖK) Başkanlığına bildirilir (ÜAK Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği
Yönergesi m.11/2 ve Doçentlik Yönetmeliği m.7/7).
Uygulamaya gelince, eserlerinde
etik ihlal bulunduğu dışarıdan ihbar veya şikayet yoluyla bildirilen ya da bir
jüri üyesi tarafından tespit edilen adayın bu durumu ÜAK nezdinde teşkil edilen
ilgili Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonunca incelenir. Komisyon,
incelemesi kapsamında adayın yazılı savunmasını ister. İnceleme ve
değerlendirme süreci tamamlandıktan sonra Komisyon etik ihlalin bulunduğuna
karar verir ve bu karar ÜAK Başkanlığınca uygun bulunursa adayın Doçentlik
başvurusu iptal edilir.
Bunun üzerine ÜAK ilgili
işlemlerin tesis edilmesi için adayın başvurusunda etik ihlalde bulunduğuna
dair iddia, inceleme ve değerlendirmenin yer aldığı etik inceleme dosyası
örneğini adayın bağlı bulunduğu üniversiteye ve bilgi amaçlı olarak YÖK Başkanlığına
gönderir.
Adayın ÜAK nezdindeki ilgili
Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonunca alınan etik ihlal ve ÜAK
Başkanlığınca alınan başvuru iptali kararına bu aşamada yapabileceği itiraz
olarak elinde kalan tek seçeneği dava açmaktır. İdari Yargılama Usulü Kanunu m.7’ye
göre kararın adaya tebliğinden itibaren adayın altmış gün içinde dava açma
hakkı bulunmaktadır.
Burada işleyen sürece paralel
olarak adayın bağlı bulunduğu kurumda Yükseköğretim Kanunu m.53/A-1/a ve
m.53/A-1/b uyarınca ilgili birim nezdinde bulunan bilimsel araştırma ve yayın
etiği kurullarınca inceleme yapılır ve akabinde disiplin soruşturması
başlatılır. Soruşturma Komisyonu adaydan yazılı savunma ister. Adayın bağlı
bulunduğu kurum adaya savunma imkânı tanımadan disiplin cezası veremez
(Yükseköğretim Kanunu m.53/A-2/a).
Komisyon adayın etik ihlalde bulunduğuna karar verirse; mevzuat gereği soruşturmaya konu etik ihlal:
- İntihal ise akademik bir kadroya bir daha atanmamak üzere üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasının (Yükseköğretim Kanunu m.53/b-5/a).;
- Sahtecilik ise Kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezasının (Yükseköğretim Kanunu m.53/b-4/l).;
- Çarpıtma ise Kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezasının (Yükseköğretim Kanunu m.53/b-4/g).;
- Tekrar yayım ise Kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezasının (Yükseköğretim Kanunu m.53/b-4/j).;
- Dilimleme ise aylıktan veya ücretten kesme cezasının (Yükseköğretim Kanunu m.53/b-3/g).;
- Haksız yazarlık ise aylıktan veya ücretten kesme cezasının (Yükseköğretim Kanunu m.53/b-3/h) uygulanmasına karar verir.
Hakkında üniversite öğretim
mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezası istenenler soruşturma
evrakını inceleme, tanık dinletme, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak
kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir (Yükseköğretim
Kanunu m.53/A-3).
Geçmiş hizmetleri sırasındaki
çalışmaları olumlu olan veya ödül veya başarı belgesi alanlara verilecek
disiplin cezalarında bir derece alt ceza uygulanabilir. Bir derece alt cezayı, asıl
cezayı vermeye yetkili makam verir (Yükseköğretim Kanunu m.53/D-3).
Aylıktan veya ücretten kesme
cezası alanlar üç yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla
ücretten kesme cezası alanlar beş yıl boyunca rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul
müdürü, meslek yüksekokulu müdürü, bölüm başkanı, anabilim dalı başkanı, anasanat
dalı başkanı, bilim dalı başkanı, sanat dalı başkanı, daire başkanı dengi ve
üstü kadrolara atanamazlar. Söz konusu disiplin cezalarının verildiği tarihte
bu görevlerde bulunanların görevleri kendiliğinden sona erer ve durum ilgili
mercilere derhal bildirilir (Yükseköğretim Kanunu m.53/D-9).
Son olarak, aday tarafından iptal
davası açılarak konu yargıya taşınmak istenirse, davada davalı olarak ÜAK
Başkanlığı gösterilmeli ve dava Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesinde açılmalıdır.
Davanın tarafları, kural olarak ikişer dilekçeyle mahkemeye iddialarını ve
savunmalarını sunarlar. Dava, adayın vekilince sunulan dava dilekçesi ile
açılır. Bu dilekçeye karşı ÜAK Başkanlığı savunma dilekçesi verir. Ardından,
adayın vekilinin sunduğu savunmaya cevap dilekçesi üzerine ÜAK Başkanlığı
ikinci savunma dilekçesini sunar. Dilekçelerin teatisi devam ederken dosyanın
bilirkişi heyetine tevdi edilmesiyle bilirkişi raporu hazırlanma süreci de
başlar. Tarafların bilirkişi raporuna ilişkin beyanlarının ardından mahkeme,
gerekli görürse ek rapor talep edebilir. Bilirkişi raporu süreci tamamlanınca
mahkeme hüküm tesis eder.
Mahkeme, aday aleyhine karar
verirse aday; kararın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde, birinci
derece mahkemesine hitaben ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı’na
gönderilmek üzere, istinaf sebeplerini içeren ve birinci derece mahkeme kararının
kaldırılmasını talep eden bir dilekçeyle kararı istinaf edebilir.
Kaynakça
İdari Yargılama Usulü Kanunu
Yükseköğretim Kanunu
Doçentlik Yönetmeliği
Üniversitelerarası Kurul Bilimsel
Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi
Üniversitelerarası Kurul 2024
Ekim Dönemi Sık Sorulan Sorular ve Cevapları
Yorumlar
Yorum Gönder